OLEA SAĞLIKLI YAŞAM

2024-01-04...

Polistik Over Sendromu

Polikistik Over Sendorumu, üreme çağında olan yaklaşık her dört kadından birini etkileyen ve çok sık görülen kadın endokrin bozukluklarından biridir. Zor kilo verme, insülin direnci, bel bölgesinde yağlanma gibi durumlar eşlik edebilir.  Polikistik Over Sendromu’nun tedavisinde başarılı yönetimi için ise “Beslenme Tedavisi” en önemli etkenlerden biridir.

Diyet ve egzersiz Polikistik Over Sendromu’nda (PKOS) tedavinin en önemli parçalarıdır. Çünkü Polikistik Over Sendromlu genç kadınların birçoğu kanlarında daha yüksek insülin (bir hormon) seviyesine sahiptir ve sağlıklı kilolarını korumakta daha fazla zorluk çekerler. Doğru besinleri tüketmek ve kaçınılması gereken besinlerden uzak durmak PKOS’un tedavisi için önemlidir. Bu sayede bireyler kilo kaybederek ideal kilosuna da ulaşacaktır. İyi beslenmek, fiziksel olarak aktif olmak, ideal kiloda olmak veya şişman iseniz ideal kilonuza düşmek PKOS semptomlarının düzelmesini sağlayacaktır.

Beslenme önerileri:

Karbonhidrat kaynağı olarak tam tahıllı ürünler ve baklagiller tüketilmelidir. Yemeklerde pirinç pilavı yerine bulgur pilavı veya kepekli makarna tercih edilmelidir. Ana öğünlerinizde ihtiyacınıza göre belirlenen miktarda mutlaka ekmek/çorba/bulgur pilavı/karabuğday/tam buğday makarna/yulaf gibi tahıl gruplarından birini bulundurmalıyız.

Ara öğünler de tüketilen meyvenin yanında süt, ayran, kefir gibi protein kaynakları tercih ederek kan şekerinin ani artışını önleyebiliriz. Bu nedenle ara öğünlerinizde yazılanları eksiltip arttırmamanız önemli.

Haftada en az 150 dakika yürüyüş veya egzersiz yapın.

Lif kaynağı sebze ve meyveler kan şekerinin daha geç yükselmesini sağlar. Sebze ve meyve tüketiminizi düzenli olarak öğünlerinize ilave edin. Bu yüzden öğünlerde yemeklerin yanına salata tüketmeliyiz. Lif ve posasından da yararlanmak için meyve suyu yerine 1 porsiyon taze meyveyi tercih etmeliyiz.

Tarçın, zencefil ve zerdeçal kan şekerini yavaş emilmesini sağlamada size yardımcı olacaktır, günlük beslenmenizde özellikle toz tarçını süt veya yoğurdunuzun içerisine, zerdeçalı çorba veya et yemeklerinize, zencefili ise bitki çaylarınıza ilave ederek kullanabilirsiniz.

Hangi Besinlerden Uzak Durmalıyız?

Rafine karbonhidrat kaynağı olan besinlerden uzak durulmalıdır. Bu besinlere beyaz ekmek; beyaz undan yapılmış kek kurabiye, poğaça gibi hamur işleri; pirinç pilavı ve makarna örnek verilebilir.

Şekerli atıştırmalıklar ve içecekler: Şeker içeren hazır meyve suları ve asitli içecekler; şekerlemeler, çikolatalar ve beyaz şeker içeren besinlerden uzak durulmalıdır. Bu besinler hem kan şekerini hızla yükseltir hem de kilo artışına neden olabilir.

İşlenmiş gıdalar: Salam, sosis, sucuk gibi işlem görmüş et çeşitleri tüketilmemelidir.

Kızartma türünde hazırlanmış yağlı besinler, margarin, mayonez ve krema gibi besinler tüketilmemelidir.

Salamura besin, dondurulmuş ürün ve konserve gibi tuz içeriği yüksek besinler tercih edilmemelidir.

Etiketinde şeker, yüksek fruktoz, mısır şurubu ve dekstroz yazan besinlerden uzak durulmalıdır. Besinleri tüketmeden önce etiket okuma alışkanlığı oluşmalıdır.

Aşırı yağ tüketiminden kaçınılmalıdır, etlerin yağlı kısımları tüketilmemelidir.

Kuru meyvelerden çok lif kaynağı olan taze meyveler tercih edilmelidir.